Türkiye'nin ve Tokat'ın en büyük sendikası olarak teşkilat eğitimlerine önem verdiklerini belirten Şaban Ceylan, eğitim hizmet kolunda bu kadar etkili ve çözüm odaklı çalışmalarda karşılaştıkları zorlukları anlattı. İş yeri temsilcilerinin sendikal hareketin omurgası olduğunu vurgulayan Ceylan, onların sahadaki mücadele azminin Eğitim-Bir-Sen'i daha da güçlendirdiğini ifade etti.

11-12 ve 18-19 Ocak tarihlerinde Tokat Termal'de 350 kişinin katılımıyla Temsilci Eğitim Programı düzenlediklerini açıklayan Ceylan, iş yeri temsilcilerine yönelik sendikal bilgi ve donanımı artırmaya yönelik sunumlar gerçekleştirdiklerini söyledi. Sendikanın kuruluşundan bugüne kadar geçen süreci, elde edilen kazanımları ve eğitim çalışanlarının hak mücadelesini her konuda paylaştıklarını belirten Ceylan, sendika, siyaset ve bürokrasi ilişkisine dair eğitimler yaptıklarını da sözlerine ekledi.

Eğitim çalışanlarının sorunlarını çözüme kavuşturan tek adresin Eğitim Bir Sen olduğunu vurgulayan Ceylan, sendikanın gücünü haklılığından aldığını ifade etti. Diğer sendikaların toplamının yaklaşık iki katı kadar bir sayıya ulaşmalarının en önemli sebebinin haklılıkları olduğunu belirten Ceylan, eğitim için, değerleri için, hakları için mücadelelerinin süreceğini ve eğitim çalışanlarının haklarını her platformda savunmaya devam edeceklerini söyledi.

4688 Sayılı Kanun ve Toplu Sözleşme Mevzuatı Değiştirilmeli

Bu alanın en büyük sorununun 2001 tarihli 4688 Sayılı Kanun ve Toplu Sözleşme mevzuatı olduğunu belirten Ceylan, bu mevzuatın eskidiğini ve yara merhem olmadığını ifade etti. Veren eli de alan eli de emeği de mutsuz ettiğini belirten Ceylan, acilen değiştirilmezse yazık olacağını söyledi. Memur sendikacılığının sadece sendikacılıktan ibaret olmadığını vurgulayan Ceylan, sendikacılığın değerleri savunmanın, güzelliklere sahip çıkmanın, tutarlı olmanın, düzenli ve planlı çalışmanın, üretkenliğin, gelişen Türkiye'nin ihtiyacını ifade edebilmenin, paydaşlığın, dürüst ve samimi olmanın kavgası olduğunu söyledi.

Sendikal Kargaşa Ekonomik Krizin Yönetilmesine Engel Oluyor

Bugün ülkemizde yaşanan sendikal kargaşanın ekonomik krizin gereği gibi anlaşılmasına ve yönetilmesine engel olduğunu belirten Ceylan, kimin ne yaptığını, ne dediğini, son toplu sözleşmede ne olduğunu, şimdi yapılması gerekenlerin neler olduğunu kimsenin umursamadığını söyledi. Dünya sendikacılığının evrensel tanımında olmayan bir mevzuatla Türk tipi memur sendikacılığı yapmaya mecbur kaldıklarını belirten Ceylan, yetkili sendika olma ya da olmamanın hiçbir farkı olmadığını söyledi. Yetkili oldukları son 13 yılda birçok kazanımı dişleri tırnaklarıyla elde eden bir sendika olduklarını belirten Ceylan, yetkili oldukları 10 yıl boyunca hiçbir kazanımı olmayan yapıların kuru gürültüleri, sorumsuz yetkisiz söylemleri ve envai çeşit ayak oyunlarının kendilerini ve devleti yıprattığını gördüklerini söyledi.

Devletin memuruna emeklisine sahip çıkmasının, korumasının, büyütmesinin ve itibarlı hale getirmesinin temel hedefleri olduğunu belirten Ceylan, eğitim hizmet kolunda yetmişten fazla irili ufaklı sendika kurup tüm çalışmalarını Memur-Sen'e vurmak, kazanımlarını değersizleştirmek olan bu sendikamsı yapıların çoğunun ciddi ideolojik sapkınlık içinde olduğunu söyledi. Tüm motivasyonunu FETÖ, PKK ve eski tüfek jakoben ulusalcılardan alan üç sendika marjinalinin, peşlerine taktıkları akılsız yavrularıyla arazide cirit attığını belirten Ceylan, bu sendikaların tek sendika çatısı altında ve yetkiliyken binlerce öğretmenin tek tutanakla yirmi yıllık sürgüne gönderilirken, kızları tıp fakültesinden okuldan atılırken bir cümle edemeyenler, darbeciler hizaya dizdiğinde, Şener Eruygur onlara "ırgat" dediğinde, esnafın başbakanın önüne yazar kasa fırlattığı ve memurun en zor günlerinde, 15 Temmuz gecesinin zifiri karanlığında, Aybüke ve Necmettin öğretmen şehit düştüğünde, evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerinin feryadı ülkeyi sardığında, belediyelerde binlerce sözleşmeli memurun işine son verildiğinde nerede olduklarını sordu. Bu malum sendikaların tüm geleceğinin, eylemlerinin, teşkilat yapısının belli partilerin elinde olduğunu belirten Ceylan, sarı sendikanın işte bu olduğunu söyledi.

Eğitim Bir Sen ile Birlikte Olan Kazanır

Bu sendikaların yasakları savunup, özgürlük havarisi kesildiklerini belirten Ceylan, öğretmenin lehine olan düzenlemeleri sudan bahanelerle iptal ettirmeye çalıştıklarını, iptal edilmezse yüzsüzce o imkanlardan yararlandıklarını söyledi. Sendikal alanın sorunlarının çok olduğunu belirten Ceylan, ama bunları çözeceklerini söyledi. Sorunlardan beslenmediklerini, çözüm önerileriyle büyüdüklerini belirten Ceylan, Eğitim Bir Sen ile birlikte olanın kazanacağını, siyasetçinin de bürokratın da emekçinin de kazanacağını söyledi.

Tokat Termal Yüz Ağartan Bir Tesis

Tokat Termal'in yüz ağartan bir tesis olduğunu belirten Ceylan, kaplıca anlamında da mükemmel bir yer olduğunu söyledi. 2 bin yıllık antik kent Sebastapolis üzerine kurulu Sulusaray ilçesinde bu kalitede bir tesisin şehr adına kendisini mutlu ettiğini belirten Ceylan, açıldığı günden bu tarafa tesisleri kullandıklarını söyledi. İlimiz ve komşu illerden gelen binden fazla Eğitim Bir Sen teşkilatlarını, Genel Başkanları Ali Yalçın'ı ağırladıklarını belirten Ceylan, nezih ortamlarda eğitimin güzel geçtiğini, şifalı suyun hem de beş yıldızlı istirahatin harika olduğunu söyledi. Sonra bu misafirlerin aileleri arkadaşları ile buraya geldiklerini gözlediklerini belirten Ceylan, çok mutlu olduğunu söyledi. Sadece işletme sahipleri değil şehrin tüm insanları bu sorumluluğu taşımalı diyen Ceylan, topyekün bir turizm hamlesi için bu duyarlılığa ihtiyaç olduğunu söyledi. Tüm STK ve partileri göreve davet ettiğini belirten Ceylan, TOGÜ bünyesinde Fizik Tedavi Rehabilitasyon tesisi bitmiş vaziyette muhteşem bir hizmet olduğunu söyledi. Tabii, yerli yatırımcılar orada oldukça güzel iki ayrı tesis daha yapmış diyen Ceylan, henüz canlandırılamadığını, desteğe ihtiyaçları olabileceğini söyledi. Vakit geçmeden tesis sahipleriyle İl Özel İdareleri, Turizm Müdürlükleri Sayın Valinin öncülüğünde yeni bir konsept çalışılması gerektiğini belirten Ceylan, bu tesislerin de canlandırılması gerektiğini söyledi.